Yazar Esra Elönü, kırk yıl önce yazdığı bayram tebliğinde şöyle diyor;
Büyüklerin ellerinden,
Küçüklerin gözlerinden,
Suriye'nin toprağından,
Bosna'nın bayrağından,
Ebu-zer'in yalnızlığından,
Bilal-i Habeşi'nin ilk ezanından,
Tarık Bin Ziyad'ın kılıcından,
Gazze'nin gözyaşından öpüyoruz...
İyi bayramlar...
Kendimi şu an Filistin’de olan Müslüman kardeşlerimin yerine koyuyorum. Kurban edecekleri bir hayvanları yok ama evlatlarını çocuklarını kurban veriyorlar.
Ne acı buruk bir insanlık dramı değil mi?
Filistin’de insanlık ölüyor, katliamlar devam ediyor…
Müslüman ülkelerinde kurban bayramı sevinci varken, Filistin’de çocuklar anne ve babasız, anne babalar çocuksuz kalıyor. İnsanlığa yapılan tarifi olmayan vahşete sesiz kalamıyorum. Yüreğim yangın yeri gibi…
*****
Bayramlar insanın manevi yönünü sağlamlaştırır. Toplumsal yönünü kuvvetlendirir derler hep.
İşte bunu diri tutmak önemli bence. Eski bayramlar diyorum biz çocuktuk ve hiç bir şeyin farkında değildik, yıllardır süre gelen haksızlıklar var aslında çocukken duyduğumuz sevinci hissettirmeli bence, çocuk kalmalı bir yanımız hep ...
Neden diye soruyoruz eski bayramlar gibi değil,
Belki çocukken içimizdeki umutlar sevinçler birşeyleri keşfetme arzusu yaşama heyecan katıyordu.
İnsan büyüdükçe hissini kaybediyor içinde olduğumuz adaletsizlikler yalanlar güvensizlikler bunun sebebi olmalı. Bunları çocuk ruhumuzla göremiyorduk tabi...
Bayramlar çocukluğumuzda güzel ve heyecanlıydı.
Çocuk ruhlarımızdan verin bize bayramımız bayram olsun. İnsan kaybetmemeli diyorum o çocuk yanını hiç değiştirmeden büyütmeli o temiz ruhu bir köşede.
Maneviyatını kaybetmeyen bayramlar, gerçek manevi duygusunu değiştirmeyen o eski bayram havaları…
Zorluklar yaşansa da umutsuzluklar olsa da bunun maneviyatını kaybetmemek gerekli. Çünkü her umutsuzluğun bir umuda ihtiyacı var.
Biz hep böyle ayakta kaldık asırlarca her yıkılışın bir kalkışı olduğu gibi hep güvendik güzel olana huzur veren. Hüzünler olsa da buruk da olsa sevinçler yaşanmalı geleceğe ışık olsun diye.
Şimdi kalk ve bayramı hatırlat unutmuş tüm insanlığa.
Çünkü bizler geleceğe umut olmalıyız. Bayramın maneviyatını unutmuş insanlara…
Daha kurbanların kesilmediği Kurban pazarlarında birbirinizi kurban etmek değil bayram…
Tedbir almadan kurbanlarımıza eziyet etmemeli…
Her yıl yaşanan trajik komik faaliyetlere de değinmeden geçemeyeceğim. Damlarda, çatılarda, mezarlarda ve sokaklarda kurbanlıklarımızı kovalamak da olmazsa olmazımız aslında alıştık her yıl bunlara.
Ve bayramımız bayram ola çocuk ruhlu güzel insanlar. Kurbanlarımız kabul ve makbul ola...
Vesselam...