Son zamanlarda medya alanında yaşanan ciddi sorunlardan biri olan sahte gazeteciler durumunu ele almak lazım. Satılık veya kiralık kalemlerle ilgili sitem ederken bir de sahte kimliklerle gazeteciler türedi.
Şanlıurfa da sahada aktif görev alan 100 gazeteci bulunmazken, sözde ve profillerde kentte 1000'i aşan gazeteci varmış.
Basın camiasından görünmek için eş, dost, akraba veya para karşılığında gerek sektörden anlaştıkları birileriyle gerekse matbaalar üzerinden çıkarılan yüzlerce sahte basın kartları var diyebilirim.
Sahte kartlarla basın camiasına tanınan çeşitli imkanlardan yararlanmaya ve asıl işlerine yönelik kullanımlarla sahtekarlıklara başvurulmaktadır.
Özellikle Şanlıurfa’nın her caddesinde görebileceğiniz basın araçlarına mahsus hazırlanan basın aracı kartlarını görmekteyiz. Bu kartların yüzde 70’inin sahte olduğunu söyleyebilirim. Çünkü gerçekten gazetecilik yapan meslektaşlarımın çoğunun aracının olmadığını biliyorum.
Konuyla ilgili Kamu Kurum ve Kuruluşlarının bu konuda bilgilenmesi gerekir.
Özellikle kolluk kuvvetlerinin sorguladığı veya olay yerinde tanımadığı kişilerin kartları ile ilgili bilgileri kontrol etmesi üzerinde yazılan medya şirketiyle iletişime geçmesi yada internet ortamında bulunan sitenin künyesinden teyit etmesi gerekmektedir.
Kentte bulunan basın dernek ve cemiyetlerinde bu konuda şeffaf çalışması ve bu tür sahte kartları tespit etmesi gerekir. Basın camiasının durumu ortadadır.
İki kelime yazamayan sözde gazetecilerin tekelinden olmamalıdır gazetecilik.
Konuyla ilgili tüm medya kuruluşlarına bu yazımda çağrıda bulunuyorum. Çalışanlarınız dışında tespit ettiğiniz veya bildiğiniz bu tür olayları görmezden gelmek yerine deşifre ederek sektörü koruma altına alın.
Anadolu Basın Birliği Şanlıurfa Şube Başkanı olarak camianın her zaman yanında olduğumu yenileyerek tekrarlıyorum.