Erkam Yıldırım
Köşe Yazarı
Erkam Yıldırım
 

GAZZE ADINA...

“İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” Sabahattin Ali          Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir  mülteci  İle “İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” ve  Beynime vurulmuştu kelepçeler,  Nereye dönsem , hücreler içinde hücreler. Boğuktu ve pusluydu sesler... uykusuzdu boğazıma düğümlenen nefesler .Yorgun ve yılgındı. Yıpranmıştı dudaklarım ve susuzdu cinnetimle  yıkanan cenazeler.            Zihnimin uçlarında biriken , uyuyan , sürünen.. sabilerdiriler..ölüler..  ıssız , şafaksız ve sessizler.  şakaklarımı kemiren namlu uçları;  Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci  gibi  kimsesizler.         Hani nerde o ..! Hani nerde , Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen mülteci …ve beni  emekleyen şerha nerde Peyder pey alevlenen sevda nerde.. Yüreğimin  sancısı..!Havva nerde   Diyenler gibi kefensizler Büyüyen ,büyüleyen cüceler, beynimi boğazlayan düşünceler .. hepsi birer kafes gibi hepsi birer hücre içinde söylenceler. Ve sahne içinde sahneler .. o kim ki ;  kim ki onu sahneler  ... Perde arkalarında gizlenen pencereler .. beni  emekleyen şerha nerde..?Peyder pey alevlenen sevda nerde.. Yüreğimin  sancısı..! Mevla nerde. Diyenler gibi kefensizler.. Hani nerde o ..! Hani nerde , Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen mülteci.setretildiğimsemtlerin gizinde mi deşiliyordu elleri.. Zira ’İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci ile. O ki.. kendimden sıyrılan bir kopuşun küfrüydü.. Bu öyle bir kopuş ki yaşamın en güzel süsüydü. Güya  ben Adem o Havva’ydı. Yüreğimdeki ay, nefesimde ki hava ,Zihnimde  ki kavgaydı. Kan kırmızı akan kemanımın saçlarından çığıran bir  yasaydı. Ah ki bir yaşasaydı… Zira ’İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci ile. Bilinseydi .. Senin gibi bilinseydi.. Geceninsessizliğinde , sensizlikle  tükenmiş,kutsanmış ve  ulu cihanın dillleri, bağrını kopararak şakırdatırdı şarkınıve gözlerin gibi alabilseydigözlerine, savaşarak yaşatırdı. aşkını. Hani nerde o ..! Hani nerde , Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen mülteci …ve beni  emekleyen şerha nerde. Peyder pey alevlenen sevda nerde.. Yüreğimin  sancısı..! Aksa nerde Diyenler gibi kefensizler… ’İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci ileVe kentimin fakir coğrafyasından doğan bozkır çocukları..! göğün göğsünü yırtarak sesleniyorum! Olimpostan akan zehirli ve  kirletilmiş zihinlerin  topraklarına..      iblisin başını saygıyla eğdirenlerin başına.. Zira  firavunun kibrini inşa ediyorlardı Şimdi kim bozguna uğratacak bu sessizliği ve sensizliği.İblisin başını saygıyla eğdirenlerin başına.. Kim indirecek mengeneyi.               Şimdi beni  emekleyen şerha nerde. Peyder pey alevlenen sevda nerde.. Yüreğimin  sancısı..! Aksa nerde Diyenler gibi kefensizler… Utanıyorum … utanıyorum ve çıldırıyorum ve  yine Beynime vurulmuş kelepçeler,  Nereye dönsem , hücreler içinde hücreler boğuk ve puslu sesler , uykusuzdu boğazıma düğümlenen nefesler         Ve susuz kaldı artık cinnetimle yıkanan cenazeler.
Ekleme Tarihi: 17 Mayıs 2024 - Cuma

GAZZE ADINA...

“İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı”

Sabahattin Ali

 

       Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir  mülteci  İle “İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” ve  Beynime vurulmuştu kelepçeler,  Nereye dönsem , hücreler içinde hücreler. Boğuktu ve pusluydu sesler... uykusuzdu boğazıma düğümlenen nefesler .Yorgun ve yılgındı. Yıpranmıştı dudaklarım ve susuzdu cinnetimle  yıkanan cenazeler.

           Zihnimin uçlarında biriken , uyuyan , sürünen.. sabilerdiriler..ölüler..  ıssız , şafaksız ve sessizler.  şakaklarımı kemiren namlu uçları;  Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci  gibi  kimsesizler.

        Hani nerde o ..! Hani nerde , Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen mülteci …ve beni  emekleyen şerha nerde

Peyder pey alevlenen sevda nerde..

Yüreğimin  sancısı..!Havva nerde

  Diyenler gibi kefensizler

Büyüyen ,büyüleyen cüceler, beynimi boğazlayan düşünceler .. hepsi birer kafes gibi hepsi birer hücre içinde söylenceler.

Ve sahne içinde sahneler

.. o kim ki ;  kim ki onu sahneler  ...

Perde arkalarında gizlenen pencereler ..

beni  emekleyen şerha nerde..?Peyder pey alevlenen sevda nerde..

Yüreğimin  sancısı..! Mevla nerde.

Diyenler gibi kefensizler..

Hani nerde o ..! Hani nerde , Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen mülteci.setretildiğimsemtlerin gizinde mi deşiliyordu elleri..

Zira ’İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci ile. O ki.. kendimden sıyrılan bir kopuşun küfrüydü.. Bu öyle bir kopuş ki yaşamın en güzel süsüydü.

Güya  ben Adem o Havva’ydı. Yüreğimdeki ay, nefesimde ki hava ,Zihnimde  ki kavgaydı.

Kan kırmızı akan kemanımın saçlarından çığıran bir  yasaydı.

Ah ki bir yaşasaydı…

Zira ’İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci ile.

Bilinseydi .. Senin gibi bilinseydi.. Geceninsessizliğinde , sensizlikle  tükenmiş,kutsanmış ve  ulu cihanın dillleri, bağrını kopararak şakırdatırdı şarkınıve gözlerin gibi alabilseydigözlerine, savaşarak yaşatırdı. aşkını.

Hani nerde o ..! Hani nerde , Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen mülteci …ve beni  emekleyen şerha nerde.

Peyder pey alevlenen sevda nerde..

Yüreğimin  sancısı..! Aksa nerde

Diyenler gibi kefensizler…

’İçimde Yarım Kalmış Bir Konuşmanın Üzüntüsü Vardı” Şehrimin kimliksiz sokaklarında büyüyen bir mülteci ileVe kentimin fakir coğrafyasından doğan bozkır çocukları..! göğün göğsünü yırtarak sesleniyorum! Olimpostan akan zehirli ve  kirletilmiş zihinlerin  topraklarına..

     iblisin başını saygıyla eğdirenlerin başına..

Zira  firavunun kibrini inşa ediyorlardı

Şimdi kim bozguna uğratacak bu sessizliği ve sensizliği.İblisin başını saygıyla eğdirenlerin başına.. Kim indirecek mengeneyi.

              Şimdi beni  emekleyen şerha nerde.

Peyder pey alevlenen sevda nerde..

Yüreğimin  sancısı..! Aksa nerde

Diyenler gibi kefensizler…

Utanıyorum … utanıyorum ve çıldırıyorum ve  yine Beynime vurulmuş kelepçeler,  Nereye dönsem , hücreler içinde hücreler boğuk ve puslu sesler , uykusuzdu boğazıma düğümlenen nefesler

        Ve susuz kaldı artık cinnetimle yıkanan cenazeler.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.