Ah etme kardaşım, lal olsun dilin..
Nedendir der isen bura Urfa'dır.
Sıla hasretiyle yansa da için.
Sakın ha uğrama bura Urfa'dır.
Zira her geleni boğar koynunda.
Cahiller alimdir bu topraklarda..
Enayi denilir dimdik durana.
Sanma bu diyarlar eski Urfa'dır.
Artık ruhsuz kaldı o kadim Ruha.
Tat kalmaz gönülsüz yapılan aşta.
Zenginler, ağalar iyi de hoş da...
Fukara duramaz bura Urfa'dır.
Komşu komşusunun yüzüne bakmaz.
Akraba akraba kapısın çalmaz.
Çamura yatmayan sabaha çıkmaz.
Mazluma zindandır, bura Urfa'dır.
Yalancıdır belki aşığı bile.
Esnafın derdi hep hurda, hile.
Yüz çevirmiş halkı kaç Peygambere?
Sanki bir girdaptır, bura Urfa'dır.
Düşün ki ateşe atıldı Nebi!
Bu diyar cennet mi, bir cehennem mi?
Tıka basa yer de doymaz hiçbiri.
Saksağan yurdudur, bura Urfa'dır.
Bilmem ne dem biter bu han-ı yağma.
Aman gönül verme bir Ruhalıya.
Ana baba tapar mülke, altına...
Sevmek bile suçtur, bura Urfa'dır.
Dara düşse başın bir seçime gir.
Elbet büyük başın lider seçilir.
Ya ye, iç, eğlen... Ya geviş getir...
Sakın dik de durma bura Urfa'dır.
Sen de bir balta vur tarihe, ilme.
Bin sırtına "vatanım, milletim" deme.
Ayıp, günah, yasak, mekruh dinleme.
Başını kuma göm bura Urfa'dır.
Dışarıdan gören düşüp de aşka.
Uğruna yakar türkü de saz da...
Ama içten çürür en sağlam kaya.
Sahipsiz sahradır, bura Urfa'dır.
Bu garip Baranî kelle koltukta.
Bir kısık sestir Hakk'ın yolunda.
Dokuz köyden kovarlar konuşunca.
Onuncu yuvadır, bura Urfa'dır.
Muhammet Baran Aslan ( Baranî)