1975 doğumlu aslen Adanalı bir gurbetçinin oğlu Bekir DEVELİ şüphe yoktur ki memleketimizin en tanınmış sunucu ve TV programcılarındandır. Biz kendisini her ne kadar TRT’nin Ramazan yüzü veya Anadolu’nun kendi halinde bir seyyahı olarak tanısak da kendisinin Muhammed Emin YILDIRIM, Hayati İNANÇ gibi tanınmış isimlerle kitap çalışmaları da bulunmaktadır. Bu yazının konusu da işte bu kitap çalışmaları arasındanki ilk ve tek müstakil eseri olan “Allah Cümlemizi Korusun”   adlı eserdir. Kasım 2018 – İstanbul basımlı 141 sayfalık iş bu eser bir Profil Kitap yayınıdır. Türü için deneme veya söyleşi diyebileceğimiz kitabın genel yayın yönetmenliğini Münir ÜSTÜN, editörlüğünü Zeynep EKŞİ, kapak tasarımını Harun TAN yapmıştır. Kitap çeşitli konulardaki 5-6 sayfalık, (ön söz hariç) 21 yazıdan meydana gelmektedir. Bahs olunan yazıların başlıkları ise sırasıyla şöyledir;  Su, Müzik, Gece, Ayna, Ahlak, Şükür, Dua, Uçak, Kedi, Dost, İrfan, iyilik, Zaman, Anne, Baba, Gezi, Köy, Televizyon, Cami, Kabe ve Yalnızlık.    Umumiyetle teknik veya bilimsel içerikli olmayan yahut akademik bir usule malik olmayan yazılar yazarın kendi his, fikir ve tecrübelerinin birikimi olmakla birlikte elbette ki milletimizin tarihine, kültürüne, inancına ve değerlerine de kapı aralamaktadır.  Her yazının baş kısmında o yazıyı özetleyecek bir takım özlü sözlere yer verilmiştir. Yazıların içerisinde de az da ola şiir, atasözü ve özlü sözlere yer verilmiştir. Bazı yazılar ülkemizin milenyum öncesi sokak, köy ve hane kültürüne göz kırpmaktadır. Bazı yazılar da o yazının konusunun yazar tarafından enfüsi bir açıklamasının yapılmasıyla başlamaktadır. Bekir DEVELi’nin ninesi Fadime Hanıma ithaf ettiği bu kitabın dili oldukça açık, seçik ve anlaşılırdır. Ağdalı bir dili olmayan kitap okunması kolay, günlük ve samimi bir üslupla hatta bazı yerlerde mizahi cümlerlerle yazılmıştır. Kitap içerisinde herhangi bir kaynakça, resim, fotoğraf, grafik vb. şeylere yer verilmemiştir. Bekir DEVELİ’nin asıl işi / mesleği yazarlık olmadığı için eserin bütünü için fevkalade demek hakkaniyetsizlik olacaktır lakin gerek kıymetli hocaların sohbet-i ihvanında bulunmasından gerekse çok gezerek tecrübe kazanmış olmasından olacak ki yazılar çok güzel tespitler, çok faydalı ve farklı bakış açıları ve dahi çok latif kelime oyunları içermektedir. Kendisi de kitap içerisinde bu durumundan şöyle bahsetmiştir: “Yazar değilim ben. Bir şeyler yazmakla yazar olunamayacağını iyi biliyorum. Heybemde öyle süslü kelimelerim yok… Ne kimsenin derdine derman olabilirim, Ne de yol olabilirim yolunu kaybetmişlere… Merhem de olamam kanayan yaranıza mesela… Derdinize derman olamam belki ama dermanın kimde olduğunu söyleyebilirim… Yol olamam belki size ama doğru yolu gösterebilirim… Çare olamam belki ama çarenin kimde olduğundan haberdarım.”   Eserin ismi de muhtevası kadar letaif içermektedir. Zira “Allah Cümlemizi Korusun” derken hem gramer manasında “cümle”den bahsederek bir asırdır dilimiz üzerinde oynanan oyunlara ve kelimelerimizin içinin boşaltılması hadiselerine üstü kapalı bir şekilde selam etmiş hem de sadece beni, seni değil cümlemizi yani hepimizi alemlerin meliki ve malikine, kısacası emanetin asıl sahibine emanet etmiştir.   Velhasılı kelam çeşitli hususlarda, kendine has bir dille yazılmış, anlaşılır ve her seviyeye uygun bir deneme yahut söyleşi kitabı olarak okurlarını beklemektedir. Gerek bu yazıyı gerekse bahsettiğimiz kitabı kıraat buyurma nezaketinde bulunan karin-i kiram hazeratına teşekkür eder “Cümlemizi” Vacibu'l-Vücud Hazretlerine emanet eylerim.