Çok tuhaf geliyor bana, bu içinde yaşadığımız zaman, şu mensubu olduğumuz toplum.
Yirmi birinci yüzyıl ve her şey çok başka. Mesela her şey çok hızlı biçimde tükeniyor. Acaip bir teknolojik devrim her gün evriliyor. İletişim akıl almaz. Uzayda en uzak mesafeler katediliyor. Jüpiter'in uydusu Europa'da su bile bulundu. Cep telefonunun bu hale gelecegi akla gelir miydi? Şimdi cep telefonsuz bir insan, bir hayat ne mümkün?
Son on yılda yapılan icat ve keşifler geçen yüz bin yıldan fazla. Yapay zeka yaşamımıza girdi, girecek. Robotlar çağının tam arefesindeyiz. İnsan aklı eskisinden kat be kat daha faal. Teknoloji müthiş! Artık duyduğumuza, gördüğümüzde şaşamıyoruz bile. Ve sonuçta bütün her şey hızla eskiyor, tükeniyor.
Öbür yanda insanlık da bir alem! Onbinlerce yılda biriktirdiği bütün değerleri evriliyor, devriliyor, değişiyor insanlığın. Ahlak, din, gelenek ya değişiyor yahut çürüyor, yok oluyor. Bencillik hiç olmadığı kadar çoğalmış. Bir yönde her şeyden haberdar iken insan oğlu, öbür yönde her şeye lakayıt, umursamaz. Bilimle, felsefeyle, dinle ilgilenenler o kadar çoğalıyorken iman zayıflıyor, ahlak azalıyor; deizm, ateizm yayılıyor. Aileler dağılıyor, köyler boşalıyor, sosyal ilişkiler sanallaşıyor. İnsan başkalaşıyor. Ama netice yapayalnız insan! Kalabalık kentlerde yalnız insan. Çok odalı evlerde yalnız insan. Sokalarda, parklarda, otobüslerde yalnız insan.
Evet, yalnız insan, yalan insan, sanal insan, banal insan.
Neo modern insan modeli bu.