‘’Bir anı seyyale ile dolaşırken zaman da
Anladım ki hayatım gizlenmiş bir anda’'
Ve sonra..inziva istedim yağmurlardan. Vakitlerden ve kavramlardan ..; Zihnimden düşen bütün kavgalardan .
Sancılardan, sargılardan ve sanrılardan. Bu öyle bir döngü ki ‘’ Kendinden Yabancılaşırsın’’ ve o kokuyu alırsın uzaklardan.
Ve Yoruldum artık her şeyde ‘’ Ön alan/ Yargılardan’’. Ya sus..! Ya Yüzleş..! Kalksın artık bu kirli sepetlerdeki leş.
İster iyi ol, istersen kötüleş. Bu kavga senin , kavgan…Senin ellerinle büyütecek Yaradan. Gökyüzün de Her gün açıncaya kadar tan.
Ve uyan ..
artık uyan..!!! Görmüyor musun eksiliyoruz zamandan. Sen ise inziva istiyorsun yağmurlardan.
Yoksa bu ; Cinni mi.. cinnet mi... cennet mi.. Uyan ki cehennem kokuyorsun. Bu bir uzlet mi..! daktilonun yapraklarından sen mi akıyorsun , anlattığın kehanet mi..?
Sen de ki senin mi ..? emanet mi..? yoksa senden sonrakiler gibi kalplerden , nefeslerden ve nefislerden bir hicret mi..?
Diyorum ya..! Vakitlerden ve kavramlardan ..; Zihnimden düşen bütün kavgalardan . Kemikleşmiş , çizilmiş ve bükülmüş yüzler düşüyor birer birer aynalardan.
Belki de bir ‘’sen’’ doğacaksın, karanlıklardan.
İster iyi ol, istersen kötüleş. Bu kavga senin , kavgan…Senin ellerinle büyütecek Yaradan. Gökyüzün de Her gün açıncaya kadar tan.
Kalmak mı , korkmak mı .. durmak mı.. Yoksa hınca hınç dolup taşmak mı. Sözcüklerim ile Usul usul yaşlanmak mı..
Belki de ölmek ; ki bu yaşamak mı..!!
İşte bak..! çıkamam ben kavgalardan , yargılardan ..sargılardan ..bir tek sen ‘’ bal sürüyorsun ekmeğime’’.
Ve tutunmak için ellerime...
Gün doğup ,gün batıp, beni “ Senden bilip” yeniden yaratıp….Uyan ..! diyerek manaya atıp.
Katıksız bir hüner yapıp..
Neyse ..derin ..derin..derin..
O kadar sıcak ki , üşüyor yine kelepçelerim.
Ve Yoruldum artık her şeyde ‘’ Ön alan/ Yargılardan’’. Ya sus..! Ya Yüzleş..! Kalksın artık bu kirli sepetlerdeki leş.
İster iyi ol, istersen kötüleş. Bu kavga senin , kavgan…
Belki de bir ‘’sen’’ doğacaksın, karanlıklardan.