Bilimkurgu filmleri gerçek oldu. Bir virüs bütün dünyayı kasıp kavuruyor. Yeryüzünün her köşesinde insanlar ölüyor! Fakirinden zenginine, yaşlısından gencine, büyüğünden küçüğüne beşer onar hatta yüzer yüzer ölüyor insanlar! Gelişmişi, gelişmemişi, az gelişmişi ülkeler virüsle baş edemiyor. Koskoca Amerika bile! Mars’a hatta Jüpiter’in uydusu Europa’ya hatta hatta Güneş Sistemi’nin ötesine uzay mekikleri gönderen Amerika Birleşik Devletleri dahi virüse teslim olmuş durumda!   Devletler halklarına sokaklara çıkmayın diyor. Kimisi sokağa çıkma yasağı ilan ediyor. İnsanlar çaresiz ve korku içinde evlerine tıkılmış bekliyor. Gönüllü gönülsüz insanlar evlerine hapsolmuş durumda. Her akşam TV haberlerinde son durumu izliyorlar, bugün vaka sayısı, ölü sayısı kaç oldu acaba!   Hayat rölantide. Hatta durmuş bile. Ne giyecek, ne konfor, ne araba, ne ev hiç önemli değil. Hayatı idame için yiyecek-içecek ve evde barınmayı kolaylaştıracak ısınma, aydınlanma, iletişim dışında kimse bir tüketimi önemsemiyor, düşünmüyor. Yat, kalk, yemek ye, TV izle, cep telefonuyla eğleş. Rutin bu.   Eğitim de durdu. Bütün okullar, kurslar, dershaneler kapatıldı. Bazı ülkeler interaktif eğitim uygulamaya çalışsa da belki en fazla öğrencileri bir nebze meşgul etmekten öte bir anlamı yok.   Çoğu işyerleri kapatıldı. Özellikle kahvehane, kafe, lokanta, hamburger salonu bar gibi toplu sosyal alanlar, sinemalar, alış veriş merkezleri ve daha birçok mekânlar önlem amaçlı kapatıldı. Berberler, kuaförler, spor merkezleri, düğün salonları, tur firmaları faaliyet dışı. Fırın ve market dışında hemen hemen açık işyerleri kalmadı. Bazı büyük üretim fabrikaları kontrollü üretimlerine ve internet kanallı firmalar satışlarına devam edebiliyor. Bir de kargo firmaları faal.   Finans sektörü de aynı. Borsalar durdu, bankalar yarım gün açık. Para döngüsü çok asgari düzeyde. Tabi bütün bu süreç işsizliği de artırıyor. Her ülkede işsizlik yayılıyor. Evlerine kapanmış insanlar giderlerini karşılamakta zorlanıyor. Faturalarını ödemekte zorlanıyor. Kimi ülkeler yurttaşlarına doğrudan gelir desteği vermeye başladı. Fakir ülkelerde halk yoklukla boğuşuyor.   Ve ibadethaneler bile kapatıldı. Kutsal mekânların kapısı kilitlendi.   Hastaneler üç vardiya yoğun mesaide. Sağlık çalışanları olağanüstü çalışıyor. Kendi hayatlarını riske atarak hayat kurtarmaya çalışıyor. Tıp dünyası virüse bir aşı, bir çare bulmak için uğraşıyor ancak aylar oldu, bir sonuç yok.   Ne olacak, ne zamana kadar sürecek? Yanıtı yok.   İnsanlar kimi dua ediyor, kimi sövüyor, kimi de umursamıyor.   Sadece bekliyor…