Özellikle son zamanlarda sayılarının artması sonucu gerçek ve doğruları ayırt etmekte zorluk çektiğimiz yalakalık ve iki yüzlülük ile ilgili bir şeyler söylemek istedim.
Her ailede her kurumda her işyerinde görebileceğimizden de fazla yalaka ve iki yüzlü düzenbaz insanlarla karşılaşıyoruz. Bunları ayırt etmek zor değil aslında sorun bizde de var. Neden mi çünkü bunları birçok kez görmezden geliyoruz.
Özellikle zengin diye tabir ettiğimiz bir çok insanın çevresinde kılıktan kılığa girmiş sineği deve eden insanları da görüyoruz. Yada sırf bir menfaat elde edebilmek için siyasilerin ayak işlerini ve her türlü pis işlerini kapatmak için hem sosyal medya üzerinden hem de çevresinde kendini siper ederek yağlayıp pullayanları da görüyoruz. Veya birkaç kuruş kazanmak için kendini bir şeyler sanan herhangi birilerine peşkeş çekenleri de…
Görüyoruz ha görüyoruz ve umursamıyor, görmezden geliyoruz….
Geçenlerde belediyenin bir personelinin sırf üstlerine iyi görünmesi için etrafında nasıl cirit attığını ve sırf iyi görünmek için kişisel işlerini yaptığına tanık oldum. Çok üzüldüm oda insan oda insan evet üstlere saygı duyulsun ama sırf üstüdür diye köle olmasın.
Kendimiz yapıyoruz kendimiz yiyiyoruz misali…
Tepkimizi koymasak, bu düzene dur demesek bu düzen böyle gider. Yazımın başında da ifade ettiğim gibi son yıllarda yalakalık arttı ve artmaya da devam ediyor…
Gelelim basın camiasına açık konuşalım, evet zor iş getirisi beklenenden de az. Reklam piyasası yok denecek kadar az. Reklam olmayınca ekmekte çıkmıyor bu işten. Bu yüzden sahip çıkılamayan basın belediyeler ve siyasi partilere boyun eğerek tarafsız değil de taraflı yayın hayatına geçmiş oluyor.
Sektörün gerçek sahipleri birer birer bırakıyor. Basın camiası gerçekten çökmüş ve kirli ellere kendini teslim etmiş durumda. Sanayicisi, matbaacısı, fırıncısı, manavı, reklamcısı, hurdacısı, faturacısı, köylüsü, şoförü, terzicisi ve işe yaramayan konuşamayan ayrıca yalakaların artık camiaya yön vermesiyle basın çökmüş ve gerçek kalemlerin susmasına neden olmuş durumda….
Bir gazete, televizyon veya haber sitesi açarak siyasilerin silahşorluğunu yapan insanların gerçekleri değil de olmayan projeleri olmayan işleri veya basit çalışmaları yerden göğe sığdıramamasına ne denmeli…
Vatandaşın bilinçli olması ve tüm basını aynı kefeye koymaması gerekiyor. Bazıları satın alınmış, bazıları baskılardan dolayı susturulmuş, bazıları tehdit ve şantaj tarzı yolunu bulmaya çalışır ve bazıları da sus payı alarak susar. Eee o zaman nerede kalır tarafsız denilen basın….
Silkelenmeli ve uyanmalı, tüm yalaka, ikiyüzlü, menfaatçi ve düzenbazlara dur demeliyiz…
Montesquieu, bir Fransız politik düşünürün sözü ile noktalayalım…
“Bir ülkede yalakalığın sağladığı çıkar, dürüstlüğün sağladığı çıkardan daha verimli olursa o ülke batar.”