“Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.”
Müslim, Zikir 99. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 26; İbni Mâce,Fiten 19
TAKVA
Dinin emir ve tavsiyelerine uyma, haram ve günahlardan kaçınma hususunda gösterilen titizlik anlamına gelen takva, sözlükte “korumak, korunmak, sakınmak, saygı göstermek, dindar olmak, itaat etmek, korkmak, çekinmek” gibi anlamlara gelmektedir.
Takva ve ittika kelimelerinin içerdiği korku Allah’a duyulan saygıdan kaynaklanır. Böyle bir duygu müminleri kötülükten ve günahtan vazgeçirir, iyiliğe ve hayra sevkeder. Takva kötülük ve zarar gelen her şeye karşı ilâhî korumayı talep etmektir. Bu da günahlardan kaçınmak ve iyiliğe yönelmekle gerçekleşir.
Takva sevap-günah, helâl-haram konusunda derin bir hassasiyeti gerektirir. İslâm’da helâl ve haramlar bellidir. Ancak bu ikisi arasında şüpheli şeyler vardır. Bu tür şüphelerden sakınan kimse dinini ve şerefini korumuş olur. Bir hadiste şüpheli olan şeylerin terk edilip şüpheli olmayanlara yönelinmesi tavsiye edilmiştir.
Çarşı ve pazarlarda satılan malların kaynağını, bunların çalınmış olup olmadığını araştırmak icap etmez. Çünkü eşyada aslolan ibâhadır; satıcılar hakkında iyi niyet gerekir. Ancak gayri müslimlerin ülkesinde gıda maddeleri alınırken bunların alkol veya domuz eti içerip içermediğine dikkat edilmesi takva gereğidir.
Cemaatle namazda imamlık yapacak kişide aranan özellikler arasında namazla ilgili hükümleri bilmek, Kur’an’ı düzgün okumak ve takva sahibi olmak başta gelmektedir. İmamlıkta öncelik konusunda bu sıralama genel kabul görmekle birlikte bazı âlimler kıraati iyi olanın namaz hükümlerini iyi bilenden, bazıları da takva sahibinin kıraati iyi olandan önce geldiğini belirtmiştir.
Sohbet Tadında İslam Kitabından Alıntı Yapılmıştır.