Ah Şanlıurfam ah diyerek ahlıya ahlıya başlayalım bu yazımıza da…
Şanlıurfa medeniyetlerin ışığı, tarihin sıfır noktası olmakla beraber peygamberler diyarı unvanıyla bilinen tanınan şehir.
Velakin şehrimizin dışarıdan bilinen güzellikleri gelince ve görünce kaybolup gidiyor.
Konaklama, seyahat ve sosyal etkinlik alanlarının yeterli olmaması dışarıdan gelecek bir misafiri yeterince tatmin etmemektedir.
Gelipte görmek ayrı bir dünya tabiî ki de…
Şanlıurfa’nın dıştan içe değil de içten dışa yapılmayan ve unutulan bazı konuları ve kentin sorunlarının nasıl görmezden gelindiğini anlatacağım.
Medya çalışanlarını, yazarları ve gerçek gazetecilerin suskunluğunu anlıyorum. Bu şehirde yazmak çok büyük bir dert haline gelmiş herkes gerçeklere kulak tıkıyor. Haklının değil güçlünün yanında durmaya çalışıyor.
Her hangi bir haberde, yada yorumda veya eleştiride sosyal medyadan fake hesaplardan saldırı, eş, dost ve akraba gibi sözü geçen insanlar üzerinden mobing uygulamalar gibi yada maddi destek tehditleri gibi engellerle karşı karşıya geliyoruz.
Maalesef durum böyle içler acısı…
Yaz dostum diyemiyor, sus dostum demek zorunda bırakılıyoruz…
Yazmanın zorluklarını bir kenara bırakarak vicdanen mesleğin dürtüleriyle bu kalemi kullanıyorum. Hamdolsun kula minnet eylemem.
Şanlıurfa denilince akla ilk gelen siyasiler olduğu için ilk onlardan başlayalım.
TBMM’de onlarca milletvekilimiz görev almaktadır. Kentin sorunlarına yeterince neşter vurulamamaktadır. Sağlık ve eğitim sorunlarını hala aşamadığımız için diğer kent sorunlarına geçemiyor, yenilikleri isteyemiyoruz.
Onlarca kez Ankara’ya giderek analiz ve değerlendirmeler yaptım. İnanın ki telefonlarına ulaşamadığımız milletvekillerine mecliste de ulaşamıyoruz.
Muhalif milletvekilleri içerisinde sahada görebildiğim yalnız Mahmut Tanal var. Ulaşılabilir ve sorunları dile getirebilirliğiyle bilinen bir Şanlıurfa sevdalısı. Diğer vekiller de var yok ortasında gidip geliyorlar.
Oysaki, İktidarda olan Bekir Bozdağ, Emin Önen, İbrahim Eyyüpoğlu, Abdurrahim Dusak ve İbrahim Özyavuz gibi Ankara’da sağlam bağlantıları olan güçlü milletvekillerimiz var.
Birlikteliği mecliste sağlayamayan onlarca vekilin kente katkısı maalesef olmuyor.
Gelelim belediyelere, DEM partisinin kazandığı belediyeler, her zamanki gibi mevcudu koruma peşindeler. İlerleme gelişim yok. En önemli etken ise her hangi bir anda kayyum ataması olma ihtimali hep bir duraksama hali var.
Seçimden bu yana çalışmalarıyla dikkat çeken Siverek ilçesi Ali Murat Bucak’ın başkanlığıyla ilçede bir nefes alma ve refah tadında bir dönem yaşanmakta.
Akçakale’de Abdulhakim Ayhan son bir aydır sahada görünmeye ve hizmet anlamında bir şeyler üretmeye başladı. Umarız devamı gelir diyelim.
Harran ilçesinde genç dinamik başkan olarak bilinen Mahmut Özyavuz ikinci dönemini yapmakta. İlçenin her noktasını bilen ve herkesime değinen bir yapısı var. İlçede ikinci döneminde değişim veya dönüşüm yapmasını bekliyoruz.
Bir belediye başkanını hatırlamak ve anmak eserler ve hizmetleriyle olur. Eseri olmayan başkan iyi hizmet verememiş başkan sayılır toplumda.
Merkez belediyelerine değinelim biraz da.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nden başlayalım…
Mehmet Kasım Gülpınar’ın göreve gelirken seçim sürecinde hizmet anlamında büyük vaatlerde bulunmadığına şahit olmuş biriyim. Yolsuzluk dedi, vurgun dedi ve israfları dedi ve durdurma sözü verdi.
Geldiği günden beri ciddi bir mücadele veren Başkan Gülpınar, son günlerde de israfı engellediği söylemlerle gündeme gelmekte. Büyükşehrin büyük derdi olur derler. Belediyede her hafta değişim ve dönüşümler olmakta baştan aşağı yeni kadrolar oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Değişim dönüşümlerin hala devam ettiği büyükşehirde yolsuzlukların ifşa edilmesini bekleyen bir toplumun olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Ortada yaşanan bir vurgun yada yolsuzluk varsa belgelerinin halka arz edilmesi gerekir ki hesap sorulabilinsin.
Hizmet vaadi vermeyen bir başkanı eleştirmekte olmaz tabiî ki. Halkın seçtiği bir belediye başkanı ama en azından ayda bir halk toplantıları gerçekleştirirse halkın sorunlarını ve tespitlerini de bizzat halktan görmüş ve bilmiş olur.
Geçmiş dönemde popülerliği ve saha performansıyla her kesimin desteğini alabilmiş ve kendisini Haliliye’ye sevdirmiş olan Mehmet Canpolat’ı seçim sonrası sahada görememek beklenmeyen bir gelişme oldu.
Haliliye’de kurulu düzen olan belediye ekipleri aktifliğini korurken ilçeye hizmet anlamında bir sorun yaşanmazken belediye başkanı Canpolat’ın saha performansının düşmesi de tesadüf değildir. 2025 yılına hazırlıkların yapıldığını Haliliye ilçesinde güzel projelerin gelecek olması bilgileri de düşündürmüyor değil. Zaman gösterecektir faaliyetleri ve hizmetleri.
Karaköprü’ye Karaköprülü olan tecrübeli bir başkan geldi. Nihat Çiftçi ilçeye hakim biri, belediyeyi devralırken borç ve personel çokluğu adı altında bir çok konuyla gündeme geldi. Son zamanlarda da meclise getirilen proje ve kararlarının red edilmesi gündeme gelirken Başkan Çiftçi’nin beklenenden daha kötü bir duruma düşmesi bizleri şaşırttı.
Yenilik ve gelişen projelerini beklediğimiz Çiftçi’nin hakkında sosyal medya da ciddi eleştirileri var. Konulara suskunluğuyla devam eden başkan ileriki süreçlerde yapacağı çalışmalarla kendini ispatlaması beklenmekte.
Eyyübiye ilçesine gelelim kentin en talihsiz bölgesi imkanlar yetersiz. Başkan Mehmet Kuş’un elde tutulur dev projelerinin olmadığı ortada. İkinci dönemiyle önümüzdeki süreçte yapacaklarını hep beraber göreceğiz. Eyyübiye ilçesinde ikamet eden biri olarak pek ümitkar değilim.
Değerlendirmelerime bakınca belediyelerin seçim sonrası faaliyetlerinin olmadığını görüyoruz. Şanlıurfalılar bu konuda benim gibi değil daha da sitemkar durumda.
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, siyasilerden daha çok kentin dinamiklerine asayişine ve eğitimine yönelik ciddi çalışmalar yapmaktadır. Kolluk kuvvetleriyle sürekli aktif bir şekilde kentin asayiş noktasında refahı için mücadele vererek huzur ortamı için çaba sarf etmekteler. Bu konuda da gayet başarılılar.
Sağlık alanında ise hastanelerde ciddi şikayetler gelmektedir. Gerek il sağlık müdürlüğü ve gerekse hastane yönetimleri bu konuda yetersiz kalmaktalar. Her gün sağlık alanında şikayetler alıyoruz.
Eğitim alanında okullarda birçok sorun var. En önemli sorun ise okulda eğitim anlamında bu işi yapabilecek öğretmen kadrosu sorunu var. Temizlik ve güvenlik personel sorunlarını söylemiyorum bile. Ücretli öğretmenlerin okullarda sayı üstünlüğüne sahip olması en büyük sorunlar arasında okul idarecileri bu konuda eğimin ciddi derecede ihmal edildiğini ve sekteye uğratıldığını aktarmaktadır.
Tarih anlamında ülkenin en önemli noktalarını taşıyan Şanlıurfa’da tarihi alanlara yeterince sahip çıkılamamakta ve korunamamaktadır. İl kültür müdürlüğü bu konuda gerekli çalışmalarını yapamamakta. Tarihin sıfır noktası olan Şanlıurfa’da tarihi miraslara sahip çıkamıyoruz.
Sel felaketi yaşayan Şanlıurfa’ya sel sonrası dere ıslah çalışmaları yapmayan ve tamamlamayan Devlet Su İşleri Müdürlüğüne, belediyelerin baskısına da şahidim. Gelip görelim ki kış önümüzde ve beklenen çalışmalar yapılmadı. Sel geliyorum diyor. Konunun muhatapları olan üst düzey yöneticilerin ve milletvekillerin bu konuda yeterli baskıyı yapmadığını düşünüyorum.
İl genelinde alt yapı çalışmaları kapsamında yıl boyu her köşe başında ve sokaklarda çalışmalar yapan ekiplerin kontrolleri yapıldı mı? Demeden geçemem. Alt yapı çalışmaları sonrası kentin genelinde yolların ve parkelerin söküldüğü ve onarım yapılmadığı için çukur ve çirkin görüntüler mevcut durumda. Yetkililere üst yapı çalışmalarının ne zaman yapılacağını sorduğumuzda, altyapılar hala bitmemiş diye yanıt alıyoruz. Suruç’ta sokaklar çamur batağı, Karaköprü’de sokaklar çukur ambarı gibi.
Elektrik şirketinin sorunlarını söylesem de anlamsız. Siyasilerin dize getiremedikleri Dicle Eletrik Kurumu Şanlıurfa’nın korkulu rüyası. Elektrikler kesilince ne zaman gelecek neden kesilmiş öğrenmek dert. Derdini dile getirmek ise ayrı bir sorun.
Şanlıurfa’nın bunca sorununu çözmeden kentin tanıtımına nasıl geçeceğiz.
Yaptığım değerlendirmeleri çözüme kavuşturduktan sonra Şanlıurfa’nın geleceği hakkında yeni proje ve önerileri sunabiliriz. İnşallah gelecek nesillere daha iyi bir kent bırakma imkanı bulur ve gelişen bir Şanlıurfa’yı ileriye taşırız.