Gönlümdeki Mezarlıkta Yanlışlıkla Gömülen Bir Cenaze dirilmişti Sanki’’
Zeki bulduk
Yıkılan yüzyılların kirlenmiş yüzlerinde. Belki , sen belki ben de olsaydık , bir kasap gibi biçerek hasat edilirdi kanlarımız ellerinde . Ne var ki savaş ,barış içindi öyle anlatılırdı hikayelerinde .
Sonrası mı… Derin bir sessizliğin bağırtısı boğuyordukesikleşen soluklarımı ve izafi bir adaletin ortasında kıvranıyor aklımdaki mahzaya tutulan havsalam.
Ve o kadar üşüyorlar ki , derin/deşen efkarımın üşüşmeleri bile ısıtmıyor zihnimin zindanına mahkum edilmiş haricilerin kabesini . Bir ok gibi beynimin yüzyıllarına takılan, bu günahkar meyvenin neyi olur ki .
Kıya mı mı ..? Rûkusu mu yoksa Secdesi mi..?..
Adem ve Havva gibi kovulur mu.Yoksa bu yüzyılında koynunda korunur mu..?
Şimdi bu köhne sihrin imparatorluğuyla cesedinden ayrılan ruhlar ve esir edilmiş insanları hangi sevabınız kutsar.
Ah ki ..ah. usta..! diyordu bir münevver . Hile ile iş gören mihnet ile can verir.
Şimdi nerde cenazeleri izafiyetle yıkanmış tabutlar .
’Gönlümdeki Mezarlıkta Yanlışlıkla Gömülen Bir Cenaze dirilmişti Sanki’’ ve titriyordu ruhaniyetleri gözlerimin önünde . ’Ve yine içimde bir hüzün var’’ uyruğu karışık ulakların fısıldadığı dağların ötesinde.
Ve Öylece asmış şakaklarını şizofrenik hatıraların gölgelerine. Kırışmış sevişmelerden hecelerin arasına gizlenmiş bir tarifin talihini yeniden yudumluyor ulu mabedimden çığıran bir arifin, muarrifi.
Ancak , fayda mı , ne fayda… yer titredi bir kere asırlar evvelinden geçti bu acı kayda.
Ve geriye kalan….
Asırların cebir ile aguşuma bıraktığı kanlı bir gömleğin bin yamalı bohçası Bu beden ,bir büyük ,bir küçük . Yok mu bunda hiç vicdanlara konduracak bir hak ,tebessüm ve öpücük.
Şimdi söyler misin bana;
Hangi taraftan tutayım seni , hangi taraftan seveyim .En acısı ki hangi annenin sütüyle emzireyim . Zira Seni yaşatmak ölüler senfonisi virtiözünün elleri gibi. En iyisi ben ölümünü bekleyeyim ..
Hani , hala bir filozofun zikri zihnimin parçalanmış yerinde saklı duruyordu .” Müminlerinin yüreğinde Tanrıyı ölü Buldum” diyordu.
Demek ki hak o kadar acıydı ki Buyrukta…Tanrı da ölüyordu.
Çatışmalar ,kavgalar.. kargaşalar . Zihniminim bulanıklığına g/izlenmişsin . Oysa ki bilseydim ve bilselerdi neyüreklerekurşunlar ne de çağlara mızrakları saplardın.
Zira sakızım artık şekersiz ve çiğnenmiyor izafiyet celladı , beynimde ki inancımın mabedine akamıyor.
Ve Havsalamdaki çığlığı deşe deşe eşiyorum yine yüreğime zira “’Gönlümdeki Mezarlıkta Yanlışlıkla Gömülen Bir Cenaze dirilmişti Sanki’ ancak ne fayda ..taşıyorum hala yüzyıllar ile kanlı gömleklerini ellerime .
Sığmıyor vesığamıyor izafiyetin börtlenmiş gözleri, çıktı çıkacak ,yok mu artık kör olası gözlere.vuracak bir adalet-imahza hançeri.
Oysasen hala yaşıyorsun..şükür ki beynimde yaş alıyorsun.Ben sensiz,sessiz..seni‘’diriltiyorum’’ziraGönlümdekiulu mabedim sen, Sendeyken mabedimin gönlü Ulu’’sen adaletime adalet katıyorsun.