Derininden bir ahhhhh çekerek yazımı kaleme alırken günümüzde yaşanan bir takım hadiseleri ve her alanda olmazsa olmaz olan yıkım müdürlerini anlatmak istiyorum. İlk olarak kalpten başlarsak herkesin muhakkak kalbini birileri fethetmiş ve kalbini yorgun bitkin ve çaresiz bir şekilde bırakarak yıkan bir yıkım müdürü vardır. Bu vefasız duygusuz yıkım müdürleri her alanda karşımıza çıkmaktadır. Kalpte, ailede, akrabalarda, iş yerinde, komşularda, arkadaşlar arasında, okulda, sokakta ve siyaset arenasında. Ailede olan fitne ve haset eder illa ailede huzuru kaçırır. Yıkım müdürleri ailede olduğu gibi akrabalar arasında da bulunur.  Dedikodu yapar, iftira atar ve en önemlisi yalakalık yaparak herkese yaranmaya çalışır. Bu tür şahıslar yüzünden akrabalar arasında ilişki zayıflar ve yakınlaşmanın yerini uzaklaşmanlar alır. Adı üstünde ya yıkım müdürü…  Komşular arasında da illa sorunlu ve yüzsüz bir yıkım müdürü yerini alır, merdiven yıkamada bahane arar, aidat verirken burnundan kan getirir ve binada sürekli sorun yaratır. Siyaset arenasında da vardır bu tür yıkım müdürleri… Kendini bir üst sevide sayar,  fotoğraflarda hep bir köşede yer alır ama iş icraata kalırsa hep yoklar arasında olur. Millete söz verir anlık, iş yapıyor gibi görünür ama fırsatı buldu mu şahsi işlerini yaptırır. Her alanda karşımıza çıkan benim deyimim ile bu yıkım müdürleri illa sorun illa kriz illa acı verirler. Duygusal bağlamda da hayatımıza da hep olacak olan yıkım müdürü dediğim tipler önce sevgi, güven verirler sonrada bir çırpıda çekip giderler. Hayat böyle hep sonları olan bir yaşam biçimidir. Bugün itibariyle biten Kurban Bayramı gibi.