Kızıyorum ama yazmadan da geçemezdim. Özelliklede son yıllara bakıldığında eski meslek sever sarsılmaz kalemler gitmiş, yerine satılmış onun bunun sözüne bakıp haber bile yazmayı bilmeyen ‘GAZETECİLİK’ mesleğinin tanımını bile kavramayan ilkesiz meslek düşmanı kişiler türemiş…   Kolay değil gazetecilik yapmak. Habere ulaşmak. Köşe yazısı yazmak. Eğer gerçeklerin peşindeysen, doğruları yazıyorsan, onurunla mesleğini yapmaya çalışıyorsan ölüm de dahil her türlü sonucu göze almak zorundasın.   Ama nerdeee kaldımı işi ehliyle yapan meslektaşlarım.   Şanlıurfa’da 10 parmak ile sayabileceğimiz sayılı gazeteciler var. Kendini birkaç kuruşa satan, birilerine iyi görünmek için kalemini kullandıran ve sırf hedef aldıkları şahısların işlerinde iyi olduğunu ve faydalı olduğunu kendine yediremeyip kirli iftiralarla kendisi gibi kirletmeye çalışan gazeteciler bu mesleği bitirme noktasına getirmiştir.   Gazetecilik kavramını bilmeyen ilkesi olmayan siyasi partilerden rant sağlamaya çalışan ve para yolu olarak bu işe soyunan kendi olmayan kişiliksiz insanlara yol verenlere kızıyorum…   Sırf para için gazetelerini işin ehline satmayıp işi bırakanlara, sırf para kazanmak için haber sitelerini kurup satanlara ve sırf  maddi ve manevi imkanlardan faydalanmak için kendini gazeteci sanan insanlarla oturup onları sektöre koyan kişilere kızıyorum…   Bazı siyasi partilerle iş yapıp diğer partiye saldıranlara, personelini düşük maaş ile çalıştırıp harman savuranlara, belediyelere peşkeş çekip rant sağlayanlara, belediye ve kurumlara şantaj yaparak para kazanmaya çalışanlara ne kadar sayarsam sayıp umurunda olmadan gülümseyerek kendini gazeteci sananlara kızıyorum…   Bazı partilere bağlı çalışıp onların ipiyle gündem yapanlar, bazen de parti içinde parti ilkesine uymayıp dışlanan karaktersiz şahsiyetler parti öncülerini kendine hedef alıp gazetecileri kullanıp şantaj ve algı oluşturmaya çalışanlarla aynı sektörde görünmek kadar kötü ne olabilir ki…    Serdar Tuncer'in dediği gibi;  “İçimizde ahlaksız bir medya var. İşine gelen zehri allayıp pullayıp bal diye, işine gelmeyen şerbeti döküp saçıp zehir diye sunmaktan utanmayan.”