Her çocuğun kişiliği, aile yapısı farklıdır. Bu farklılık içerisinde okul çağındaki çocuk, birçok farklı çocuktan oluşan bir ortamda eğitime başlıyor. Ailelerin tek isteği ise; çocuklarının sevilip değer verildiği, dinlendiği, iyi, güvenli bir eğitim ve öğretim ortamının olmasından başka bir şey değil.
Bugün okullarda birçok öğrencinin zorbalığa uğradığını ve öğrencilerin; kaygı, depresyon, fiziksel ve zihinsel sağlık problemleri yaşadığını biliyor muydunuz?
Bir grup çete tarafından her gün ezilen, ezen, dövülen-döven çocuklarımızın da psikolojik desteğe ihtiyacı var. Lider olanlar ve kurban olanlar her birinin farklı psikolojik sorunları ortaya çıkıyor. Hatta bazen şiddetin boyutuna göre bu çocuklarımızda fiziksel rahatsızlıklar da baş gösteriyor.
Eve umutları tükenen, ertesi gün okula gitmek istemeyen, kişiliğinde çizgiler oluşan bir bireyin ailesine, topluma etkileri ve maliyetinin hesabını tutan veya fark eden var mı? Okul yıllarının kara bir perde gibi insanın kanına girmesi ve o küçük yaşlarda veya ergenlikte kişiliğin oluştuğu yaşta bu tür saldırılara uğramanın yaralarının nasıl da derin olabileceğini ve kişinin yetişkinlik hayatını da büyük ölçüde etkileyeceği çok açık bir gerçektir.
Bununla ilgili olarak birkaç öğretmen görevlendirilebilir, anketler düzenlenebilir, okullarda workshoplar yapılıp, seminerler düzenlenebilir. Öğrencilerle zorbalığı tartışabilecekleri, film ve televizyonlarda işlenen zorbalığı konu eden oturumlar yapılabilir. En önemlisi de bu tür şiddet olaylarına göz yummayınız, siz göz yumarsanız çocukların haklarını kim koruyacak.
Sevgili öğretmenler, sevgili yöneticiler, sevgili veliler;
Öğrencilerin, güvenilir destekleyici öğrenme ortamlarına ihtiyaç duydukları herkes tarafından bilinmektedir.
Güvenliğine bu kadar önem verilmiş olsa da ne yazık ki şiddet olaylarının çocuklar tarafından, ötekileştirilen çocuklara yapıldığı da bilinmektedir.
Bu konuya özellikle Milli Eğitim Müdürlüğü'nün daha sıkı tedbirler almasına ve çocukları zorbalık yapan, kurban konumundan kurtarıp güvenilir bir ortamda eğitim almalarına olanak sağlanmalıdır.
Çocuklarımız bizim için çok değerli, onların bu günlerini güvenli ortamda eğitim alarak ve yarınlarına da umutla bakarak yetiştirelim yönlendirelim.
Okul müdürleri zorbalığı önlemek için neler yapabilir?
Ebeveynler, zorbalığı önleme konusunda bir okulun en iyi destekçileridir. Çocuklarınıza kaliteli zaman ayırarak, onları rahat hissettirerek okulda ve teneffüslerde yaşadıkları deneyimleri sorabilir, aldığınız bilgide başka bir çocuk zorbalığa maruz kalıyorsa bu durumu da okul yönetimine bildirmelisiniz.
En önemlisi de sessiz, sakin daha az katılımcı öğrencileri, yöneticiler, öğretmenler, veliler olarak siz küçümser, alay ederseniz hem kötü bir örnek olacak hem de öğrenci üzerinde derin yaralar oluşturacaksınız. Zorbalığı gördüğünüz anda anında müdahale edin ki, sessiz kalmak davranışı onaylar, unutmayın.
Öğrencilerimize saygı ve sevgiyi içini doldurarak, onlara bu duyguları yaşatarak vermeliyiz. Tüm öğretmenlerimizi de anlıyorum, onların çok yorucu ve özverili bir meslekleri var. Fakat onların desteği de geleceğin büyükleri için çok kıymetli, teşekkürler tüm öğretmenlerimize katkıları için, katkı için ben de her zaman ihtiyaç olan yerde yer alacağım. Başka Neler Mümkün.