Psikolojik iyi oluş halini Riff şöyle tanımlamış. kişinin potansiyelinin ve sınırlarının farkında olarak otonomi kullanabilmesi, varoluşunun amacı ve anlamı için çaba sarf etmesi, dış gerçeklik ve iç gerçeklik arasındaki dengeyi kurabilmesi, kabullenebilmesi ve özerklik kazanırken aynı zamanda sosyal ilişkilerindeki dengeyi kurabilmesidir.
Kendimizi biraz da dış dünyadan tanırız fakat önemli olan başkalarının onun hakkında ne düşündüğünden ziyade kendisinin kişisel standartları ve kriterlerine dayanarak bir yargıya varması gerektiğidir.
Bu noktadan aklımıza gelen önemli bir durumda kişinin hayat amacıdır. Kişi yapıp ettiklerinin rast gele bir devinim ile olmadığını fark etmesi, özellikle bu durum ile yüzleşmesi, geçmiş ve bugünü karşılaştırdığında kendinden hoşnut olması hali çok kıymetlidir.
Acaba bu bağlamda hayat çizgisinde bir denge oluşmasının ve yaşamı anlamlı bulması, kendine karşı sağlıklı bir bakış açısının, tutumun etkisi açıktır.
Kişi bazen bilişsel çarpıtmalarla kendisiyle ilgili olumsuz bir algı ile değerlendirmesinin kökeninde öz-saygı ile ilgili bir yanı da mevcuttur.
İnsanoğlunu harekete geçiren içsel ve dışsal motivasyondur. İçsel motivasyon; kendini, sınırlarını tanıması, keşfetmesi, merak duygusu ile başlar. Kişi optimal koşullarda kendini daha iyi ifade ederken içsel motivasyon kaynakları da artar.
Dışsal motivasyon, ödül, ceza mekanizmalarının etkisiyle öğrenilen içselleştirilen bir durumdur. Özellikle dışlanmanın kişi üzerinde olumsuz etkisi ve semptomlarını düşünürsek, kişinin evde, okulda, çevresinden almış olduğu negatif yöndeki tutumların gücü yüksektir.
İşte pozitif aile veya bireysel terapide; ailenin güçlü yanlarını fark ettirmek, olumsuzun içinde var olan fakat yanlış anlamalar, iletişim çatışmaları, yaşanmış olumsuz deneyimlerden dolayı kullanmayı unuttukları iş birliğini, paylaşımı yeniden kazanmalarına yardımcı olmaktır.
Ailenin güçlü yanlarını da alarak yeniden yapılandırmak, yeniden inşa etmektir. Gördüğüm kadarıyla sorunların kaynağı daha çok iletişim kanalarının sağlıklı işlememesinden kaynaklanmaktadır. İşlevsel olmayan bu iletişim biçimlerine müdahale etmek ve yeni sağlıklı iletişim kanalarını açmaktır.