Kriz döneminde dezenformasyon mafyalarına dikkat!

Yaşam 21.02.2023 - 18:14, Güncelleme: 21.02.2023 - 18:52 1417+ kez okundu.
 

Kriz döneminde dezenformasyon mafyalarına dikkat!

Dijital medyada kişi ya da kurumları itibarsızlaştırmaya ve hatta iptal etmeye teşebbüs eden linç kampanyaları organize edildiğini belirten uzmanlar, sosyal medyadaki trol hesapların adeta sosyal medya mafyasına dönüştüklerini ifade ediyor

 Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, kriz dönemlerinde sosyal medya platformlarının dezenformasyon ve saldırı amacıyla kullanıldığına dikkat çekerek bilgi kirliliğine karşı dijital medya okuryazarlığının önemini vurguladı. Dünya genelinde 7'den 70'e herkesin günlük yaşamının bir parçası olan sosyal ağların kriz dönemlerinde ortaya çıkan dezenformasyon ve yalan haberler ile adeta bir mafya gibi etrafımızı sardığını belirten Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Gerçek dünyada var olan mafyalar, çeteler, kurşunlar şimdilerde dijital medyada etrafımızı sarmış durumda. Dijital medyada dezenformasyon şiddeti ve bunların açtığı yaraları an ve an görüyoruz. Kişi ya da kurumları itibarsızlaştırmaya, hatta iptal etmeye teşebbüs eden linç kampanyaları var. Artık sosyal medyada dezenformasyon mafyaları var. İnsanlar kurşun yerine tweet atıyor.” ifadelerini kullandı. LİNÇ KÜLTÜRÜNÜN MAFYADAN FARKI KALMADI Bir kişinin başka insanlar tarafından şiddet gösterisi için toplu hastagler ile tt’ye (Trend Topic) taşındığında toplumdan ve toplumsal statüsünden iptal edebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “İptal kültürü olarak bilinen linç kültürünün mafyadan bir farkı kalmadı. Artık herkes bilerek ya da bilmeyerek kendi mafyasını kurdu. Bir düşünceye karşı hunharca karşı çıkışlar, daha ötesi kişiyi toplumdan silecek derecedeki toplu saldırılar yapılıyor. Şimdilerde ülkemizde yaşanan depremin yol açtığı kriz ortamında dezenformasyon ve yalan haber dolaşımının artması ile sosyal medyanın kötüye kullanımının nelere yol açabildiğini gördük.” dedi. Dr. Aylin Tutgun Ünal, sosyal medyanın kişileri doğrudan etkileyen bir mekanizması olduğunu söyledi . Doğru ya da yanlış fark etmeksizin paylaşılan bir tweet içeriğinden çıkarımlar, algı yönetimleri, niyet okumalar ile karşı saldırıya geçildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Paylaşıma bir amaç yükleniyor ve bu amaç giderek gerçekleşiyor. Amaç algısı yayarak fitil ateşleniyor. Bir topluluğu, bir görüşü, dini inanışı, kültürü işe dahil ederek çıkarım yapmak, toplu ateş açmak gibidir. Amaç algısı yayılırken Trend Topic (TT), Hashtag (#), DM (Direct Message) gibi sosyal medya bileşenleri ile saldırılıyor.” dedi. BİREYSEL DİJİTAL MEDYA OKURYAZARLIĞI HAYATA GEÇİRİLMELİ Sosyal medyadaki şiddet mafyasında Twitter’ın daha çok kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Medya, eğer toplumsal farkındalık ve uzlaşı sağlanamazsa, şiddet sarmalına ve mafya ortamına dönüşerek varlığını sürdürecektir. Bireysel önlem olarak dijital medya okuryazarlığını hayata geçirmek çözüm sürecinin olmazsa olmazlarından diyebiliriz. En etkili çözüm kişinin bilinçli kullanıcı olmasını sağlamaktır ve bunu kişinin öz denetim ile kendisi yapması gerekir. İkinci çözüm yolu ise, yasal uygulamalar olacaktır. Avrupa ülkelerinde örnekleri yıllardır olan sosyal medya yasasının ülkemizde de uygun şartlarda, özellikle kriz dönemlerinde uygulanması diğer bir önlem olarak ele alınabilir" diye konuştu.
Dijital medyada kişi ya da kurumları itibarsızlaştırmaya ve hatta iptal etmeye teşebbüs eden linç kampanyaları organize edildiğini belirten uzmanlar, sosyal medyadaki trol hesapların adeta sosyal medya mafyasına dönüştüklerini ifade ediyor

 Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, kriz dönemlerinde sosyal medya platformlarının dezenformasyon ve saldırı amacıyla kullanıldığına dikkat çekerek bilgi kirliliğine karşı dijital medya okuryazarlığının önemini vurguladı.

Dünya genelinde 7'den 70'e herkesin günlük yaşamının bir parçası olan sosyal ağların kriz dönemlerinde ortaya çıkan dezenformasyon ve yalan haberler ile adeta bir mafya gibi etrafımızı sardığını belirten Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Gerçek dünyada var olan mafyalar, çeteler, kurşunlar şimdilerde dijital medyada etrafımızı sarmış durumda. Dijital medyada dezenformasyon şiddeti ve bunların açtığı yaraları an ve an görüyoruz. Kişi ya da kurumları itibarsızlaştırmaya, hatta iptal etmeye teşebbüs eden linç kampanyaları var. Artık sosyal medyada dezenformasyon mafyaları var. İnsanlar kurşun yerine tweet atıyor.” ifadelerini kullandı.

LİNÇ KÜLTÜRÜNÜN MAFYADAN FARKI KALMADI

Bir kişinin başka insanlar tarafından şiddet gösterisi için toplu hastagler ile tt’ye (Trend Topic) taşındığında toplumdan ve toplumsal statüsünden iptal edebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “İptal kültürü olarak bilinen linç kültürünün mafyadan bir farkı kalmadı. Artık herkes bilerek ya da bilmeyerek kendi mafyasını kurdu. Bir düşünceye karşı hunharca karşı çıkışlar, daha ötesi kişiyi toplumdan silecek derecedeki toplu saldırılar yapılıyor. Şimdilerde ülkemizde yaşanan depremin yol açtığı kriz ortamında dezenformasyon ve yalan haber dolaşımının artması ile sosyal medyanın kötüye kullanımının nelere yol açabildiğini gördük.” dedi.

Dr. Aylin Tutgun Ünal, sosyal medyanın kişileri doğrudan etkileyen bir mekanizması olduğunu söyledi .

Doğru ya da yanlış fark etmeksizin paylaşılan bir tweet içeriğinden çıkarımlar, algı yönetimleri, niyet okumalar ile karşı saldırıya geçildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Paylaşıma bir amaç yükleniyor ve bu amaç giderek gerçekleşiyor. Amaç algısı yayarak fitil ateşleniyor. Bir topluluğu, bir görüşü, dini inanışı, kültürü işe dahil ederek çıkarım yapmak, toplu ateş açmak gibidir. Amaç algısı yayılırken Trend Topic (TT), Hashtag (#), DM (Direct Message) gibi sosyal medya bileşenleri ile saldırılıyor.” dedi.

BİREYSEL DİJİTAL MEDYA OKURYAZARLIĞI HAYATA GEÇİRİLMELİ

Sosyal medyadaki şiddet mafyasında Twitter’ın daha çok kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Medya, eğer toplumsal farkındalık ve uzlaşı sağlanamazsa, şiddet sarmalına ve mafya ortamına dönüşerek varlığını sürdürecektir. Bireysel önlem olarak dijital medya okuryazarlığını hayata geçirmek çözüm sürecinin olmazsa olmazlarından diyebiliriz. En etkili çözüm kişinin bilinçli kullanıcı olmasını sağlamaktır ve bunu kişinin öz denetim ile kendisi yapması gerekir. İkinci çözüm yolu ise, yasal uygulamalar olacaktır. Avrupa ülkelerinde örnekleri yıllardır olan sosyal medya yasasının ülkemizde de uygun şartlarda, özellikle kriz dönemlerinde uygulanması diğer bir önlem olarak ele alınabilir" diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.