63 OLAY İLE GÜNDEM ÖZEL, ASRIN FELAKETİ “DEPREM”
63 OLAY İLE GÜNDEM ÖZEL, ASRIN FELAKETİ “DEPREM”
10 ili kapsayan asrın en büyük felaketi olan depremi Şanlıurfa’da konuştuk.
10 ili kapsayan asrın en büyük felaketi olan depremi Şanlıurfa’da konuştuk.
63 Olay Haber olarak Şanlıurfa’da mikrofonumuzu mimar, inşaat mühendisi, gazeteci, yazar, iş insanı ve STK temsilcilerine uzatarak “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen 10 ili derinden yaralan büyük depremi konuştuk. Yapılması gerekenleri, öneri ve tavsiyelerin dikkate alınması gerekir.
Gazeteci Yazar Mehmet Emin Kuş; “Öncelikle ülkemize geçmiş olsun, büyük bir felaket yaşadık, belki ileriki haftalarda 100 bine yakın ölüm, yüz binlerce hasarlı bina ve yıllarca travmasını yaşayacağımız psikolojik bir vaka olarak tarihe geçecek.
Yapılması gerekenleri 10 madde ile sıralarsak;
1- Yıkılan veya çöken bina müteahhitlerine en ağır yasal işlem uygulanmalı
2- Tüm yetkileri alınmalı
3- Evlerinde oturanlara ev tutarı kadar tazminat ödettirilmeli
4- Mal varlığına el konulmalı
5- Yıkılan binalara izin veren yetkili kişi, kurum ve şirketler hakkında yasal işlem başlatılmalı.
6- Bundan sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı "Deprem Genel Müdürlüğü" kurulmalı, tüm binalar TOKİ'nin yaptığı standartlarda yapılmalıdır. Çevre Şehircilik, belediye ve diğer ilgili kurumlar ciddi anlamda konuya el atmalı, Mimarlar ve inşaat mühendisleri odaları ortak paydaş olarak tüm sürece dahil edilmelidir. -Mimarlar ve İnşaat mühendisleri odası da ortak edildikten sonra aynı zamanda sorumlu olmalıdır.
7- Yerel yönetimlerin yapılaşmaya uygun olmayan alanlarda imar vermemesi sağlanmalı ve kanun haline gelmelidir.
8- Yaşanan depremde müteahhitler ve diğer sorumlular kadar dere yataklarına, yumuşak zeminli tarım arazilerine imar veren belediyeler de sorumlu bu yıkımdan...
9- Depremden doğan zararlar nedeniyle idarenin (denetim, kontrol, izin, gecikme vb gibi) sorumluluğu da vardır. Hatalı imalat, binaya zarar verenlerin yanında Devletin de hizmet kusuru sebebiyle sorumlu olduğu bilinmelidir.
10- Bu konuda bir komisyon kurulmalı ve mağdur olan vatandaşların mağduriyeti (maddi anlamda) giderilmelidir.” Dedi.
Mimar İbrahim Halil Polat; “Bildiğimiz üzere 6 Şubat 2023’de “Asrın Felaketi” diye nitelendirilen dünya tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşadık. Birçoğumuz “Kader” dedi. Kader diyebilmek için öncelikle gerekli tedbirler alınır, sonra Allah’a tevekkül edilir. Kader diyebilmek için öncelikle yüce dinimiz İslam’ın emirlerinden biri olan “İlim ve Bilim” rehberliğinde depreme ve türlü felaketlere karşı dayanıklı binalar, yapılar inşa etmemiz gerekirdi. 2007 öncesinde kullanılan nervürsüz(çentiksiz) demirlerin kullanılması nedeniyle yıkılan ve hasar alan eski binaların birçoğunda tam anlamıyla demir-beton bütünlüğü yoktu. Hazır beton kullanımı yoktu. Tamamen müteahhidin insafına bırakılan kum-çimento gibi beton bileşenleriyle inşaat yapılıyordu. Kontrol yoktu, denetim yoktu, beton mukavemetini ölçebilecek laboratuarlar yoktu. Uzmanların yıllarca yaptıkları uyarılara rağmen tedbir yoktu. Kentsel dönüşüm yoktu. Kentsel dönüşüme girmek isteyen müteahhitlere teşvik yoktu. Umarım şimdi daha iyi anlamışızdır, bu felaketin neden bu kadar korkunç olduğunu. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve kıymetli vatandaşlarıma naçizane önerim doğru ve bilinçli bir “Kentsel Dönüşüm.” Doğru teknik ekiplerle, doğru müteahhitlerle ve doğru teşviklerle bütün şehirlerimizde kentsel dönüşüm başlatıp, risk teşkil eden bölgelerimizde radye temel ve sık bağlanan perde kolonlarla önümüzdeki yıllarda karşılaşacağımız depremlere tedbir alıp, gelecek nesillere sağlam yapılar inşa etmeliyiz. Geçmiş Olsun Türkiye!” dedi.
Kentsel Dönüşüm Uzmanı ve İnşaat Mühendisi Zeki Yıldırım; “Öncelikle depremde yaşamını kaybedenlere Allahtan rahmet ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu bir doğa olayıdır, mastır planı olmalıydı. Depreme dirençli şehirler hazırlamamız gerekiyor. Hali hazırda hala dere yataklarında imar izinleri verilmektedir. Mühendislik hizmeti alan bölgelerde ana taşıyıcı kolonların zarar görmediğini görüyoruz. Mühendislik hizmeti almayan binaların çoğunluğu ağır hasar almıştır. Bundan sonra imar ve ruhsat verirken belli kriterlerin istenilmesi şart. Ayrıca insanlarımıza afet dersi vermeliyiz.” Dedi.
Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Capolat; “ Belediyemiz depremin ilk saatlerinden itibaren kriz merkezinde kısa süre içerisinde depremden etkilenen vatandaşların yanında olmaya başladı. Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerine bağlı araç ve iş makineleri depremle beraber yıkımın yaşandığı bölgelerde çalışmalarını gerçekleştirdi. İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, Yapı Kontrol Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri de, riskli ve hasarlı yapıların tespiti ve mühürleme çalışmalarını depremin ilk anından itibaren başlayarak, devam ettirdi. Bölge bölge yürütülen hasar tespit çalışmalarında zabıta araçlarıyla da vatandaşların riskli ve hasarlı yapılara yaklaşmaması anonslarını yapıyor.
Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü de, depremin ardından insanların toplandığı güvenli bölgelerde çorba ve ekmek dağıtımına başladı. Depremin ilk anından itibaren belediye bünyesindeki Aşevinden üretilen çorbanın depremden etkilenen vatandaşlara dağıtımı, ekipler tarafından ilçenin tüm bölgelerinde 24 saat devam ediyor. Depremle beraber güvenli alanlarda yaşamaya başlayan vatandaşların temel ihtiyaçları da Haliliye Belediyesi tarafından karşılanmaya başlandı. Battaniye, ısıtıcı, giyim, çocuk bezi, temizlik seti, kumanya, su ve gıda talepleri, Haliliye Belediyesi ekiplerince hızlı bir şekilde karşılanarak, vatandaşların yaraları sarıyoruz.” Dedi.
Memleket Sevdalıları Şanlıurfa Dernek Başkanı Gazeteci Abdulkadir Şanlı; “ Şanlıurfa başta olmak üzere tüm Türkiye’ye geçmiş olsun. Asrın felaketi bizleri ansızın yakaladı. Hazırlıksız ve deneyimsiz olarak ortada kaldık diyebiliriz. Bundan ders çıkarmalı ve kamu görevlileri, özel sektör ve gönüllüler arasından arama-kurtarma çalışması yapacaklar belirlenmeli. Bu özel kadrolar sürekli eğitimle afete hazır tutulmalıdır. Eksikleri saysak bitmez bundan sonra hazırlıklı olmalı ve dikkatli olmamız gerekir. Şanlıurfa’da hasar tespitlerinin derhal yapılması gerekiyor. Yapılan denetimlerin daha düzenli ve detaylı olması şart. Birçok vatandaş yapılan denetimlerde hasar tespitlerinde sorunlar olduğunu ifade etmekte. Yetkililerin bu hasar tespiti konusunda daha özenli olmasını tavsiye ediyoruz. Ayrıca evinde kalamayan vatandaşlarımız çadır bulamadığını söylemekte, birçok noktada toplanma alanı ve çadır kurulmaktadır. Bu noktalarda şeffaf olmalı vatandaşlara eşit yaklaşılmalıdır. İhtiyacı olan vatandaşlar mağdur edilmemelidir.” Dedi.
Gazeteci Rıdvan Ortakaya; “Çok büyük bir felaket. İnsanı deprem değil yapılar öldürür. Hem Urfa'da hem de Türkiye genelinde yapılan yapıların kontrol edilmesi lazım. Yeterli denetimlerin yapılması bir ihmal varsa en ağır yaptırımlara maruz bırakılması gerekiyor. Şanlıurfa'da da yıkılan bazı binaların kolonlarına müdahale edildiği iddia ediliyor bu kabul edilir değil. Şanlıurfa'nın kendine yetebileceği hatta her ilin kendine yetebileceği afad uzman ekiplerin oluşturulması lazım. Gerekli ekipmanın tedarik edilmesi, bahsettiğim ekip ve ekipmanı olağanüstü hallerden önce hazır durumda olması şart.” Dedi.
Urfa Bazalt Yöneticisi Yazar, Ekonomist Mustafa Pakır; “Acilen hasarsız ve az hasarlı olan vatandaşların evlerine dönmeleri teşvik edilmelidir. Zincir marketlerin hepsinin açılması gerekir. Hasarlı binaların bir an önce yıkılması, güçlendirilmesi gereken binaların güçlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca hasarlı olmayan iş yerlerinin açılması önem arz etmektedir. Organize sanayisinin açılması herkesin iş başı yapması, evren sanayinin açılması önem arz eder. Artık normalleşmeye dönmeliyiz. Şanlıurfa ağır hasarlı bir il değil üniversite eğitimi yapılabilir. Kira yardımı acil yapılmalı, deprem destek yardımı hemen verilmedir. Aile ve sosyal politikalar müdürlüğü depremzedelere destek olmalıdır. Çocuklar için psikolojik destek sağlanması gerekir.”dedi.
İş İnsanı Ömer Doğan; “Öncelikle hepimize geçmiş olsun. 10 ilde yaşanan büyük deprem bölgede derin yaralar açtı. Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay’ın en çok yara aldığı ve adete yok olurcasına tükendiğini biliyoruz. Yaralarımızın sarılması için birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek provokatörlerin oyunlarına gelmemeliyiz. Hep birlikte yeniden bölgeyi inşa etmeli ve depremzedelere kucak açarak birlikte yaşamaya çalışmalıyız. Tüm Şanlıurfalı hemşerilerimizi sağduyulu olmaya davet ediyorum.”
Mehmet Emin ŞANLI – 63 Olay - Özel Haber
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.